
Kentsel Dönüşüm Nedir?
Kentsel dönüşüm, şehirlerin belirli bölgelerinde mevcut yapıların yıkılıp yerine yeni, modern ve dayanıklı yapıların inşa edilmesi sürecidir. Bu süreç, genellikle depreme dayanıklı olmayan, eski, sağlıksız ve plansız yapıların bulunduğu alanlarda uygulanır. Kentsel dönüşüm projeleri, sadece fiziksel yapıların yenilenmesini değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve çevresel iyileştirmeleri de kapsar. Bu projeler, altyapının yenilenmesi, yeşil alanların artırılması, sosyal donatıların geliştirilmesi gibi hedeflere de odaklanır.
Table of Contents

Kentsel Dönüşüm Neden Gereklidir ?
Depreme Dayanıklılık:
Türkiye gibi deprem kuşağında yer alan ülkelerde, depreme dayanıklı olmayan eski yapıların yıkılarak yerine güvenli yapıların inşa edilmesi hayati öneme sahiptir. Kentsel dönüşüm, bu binaların depreme dayanıklı hale getirilmesini sağlar ve böylece can ve mal kaybının önüne geçilir.
Sağlıksız ve Güvensiz Yapılar:
Eski yapıların birçoğu sağlıksız koşullarda inşa edilmiştir ve modern yaşam standartlarına uygun değildir. Bu yapılar, zamanla daha da güvensiz hale gelir ve çökme riski taşır. Kentsel dönüşüm, bu yapıların yenilenmesini ve daha sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulmasını sağlar.
Çevresel İyileştirme:
Kentsel dönüşüm projeleri, çevresel iyileştirmeleri de kapsar. Eski ve düzensiz yapıların yerini yeşil alanlar, parklar ve çevre dostu binalar alır. Bu da şehirlerin daha yaşanabilir hale gelmesini sağlar.
Altyapı Sorunları:
Eski yerleşim alanlarında genellikle altyapı yetersizdir. Su, elektrik, kanalizasyon gibi temel hizmetlerin sağlanmasında problemler yaşanır. Kentsel dönüşüm, bu altyapı sorunlarının çözülmesine yardımcı olur ve modern altyapı sistemleri kurulur.
Ekonomik ve Sosyal İyileştirme:
Kentsel dönüşüm projeleri, ekonomik canlanmayı da tetikler. Yeni yapılar ve altyapı yatırımları, istihdam yaratır ve bölgenin ekonomik değerini artırır. Ayrıca, sosyal donatıların (okul, hastane, spor alanları vb.) geliştirilmesi, yaşam kalitesini yükseltir.
Plansız Kentleşme:
Plansız ve çarpık kentleşme, şehirlerin düzenli gelişimini engeller ve çeşitli sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlara yol açar. Kentsel dönüşüm, bu plansız gelişmenin düzeltilmesini ve daha düzenli, planlı bir şehir yapısının oluşturulmasını sağlar.
Özetle, kentsel dönüşüm, şehirlerin daha güvenli, sağlıklı, yaşanabilir ve sürdürülebilir hale gelmesi için kritik bir süreçtir. Hem mevcut yapıların yenilenmesi hem de gelecekteki şehir planlamalarının daha düzenli ve modern bir şekilde yapılmasını mümkün kılar.

Kentsel Dönüşüm ve Hukuki Boyutu
Kentsel Dönüşüm Davaları ve İtirazlar
Türkiye’de ve Türk hukukunda kentsel dönüşüm terimi, oldukça yeni kullanılmaya başlanan bir kavram olarak ön plana çıkmaktadır. Şehirleşme ve kentleşme süreçlerinin getirdiği birçok sorunun çözümünü içinde barındıran kentsel dönüşüm, özellikle son dönemlerde artan kentsel dönüşüm sorunları ve kentsel dönüşüm davaları ile birlikte hukuki açıdan incelenmesi gereken bir konu haline gelmiştir. Ancak, kentsel dönüşüm süreci ve yasal olarak kentsel dönüşüm kavramlarına geçmeden önce kentsel dönüşümün tanımına daha yakından bakmak gerekir.
Kentsel Dönüşüm Nedir?
Kentsel dönüşüm, temelde yeniden geliştirme, yenileme, canlandırma ve yeniden üretme kavramları ile ilişkilendirilebilir. Bu tür canlandırma ve yenileme faaliyetleri, genellikle gelişmiş şehirlerde sürekli olarak sorun oluşturan durumların çözümü için geliştirilen faaliyetlerdir. Kentsel dönüşüm, kamu girişimi veya desteği ile yoksul mahallelerin temizlenmesini, yapıların iyileştirilmesini, daha iyi barınma ve çalışma koşullarının sağlanmasını ve kentlerin değişen koşullara daha iyi uyum sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesini amaçlar. Kısacası, kentsel dönüşüm, şehirleşme ile ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik yenileme ve geliştirme projelerini ifade eder.
Kentsel dönüşüm süreci, genellikle farklı nedenlerle zarar görmüş veya bozulmuş şehir bölgelerini yeniden canlandırma faaliyetlerinden oluşur. Ancak, kentsel dönüşüm sadece basit bir arazi kullanımı sorunuyla sınırlı değildir. Bu süreç, aynı zamanda şehrin tümünü etkileyen sosyo-kültürel aktiviteleri de içerir.

Kentsel Dönüşüm Amaçları Nelerdir?
Kentsel dönüşümün beraberinde getirdiği sorunlarla ilgili olarak bahsedildiği gibi, şehirlerin fiziksel koşulları da önemli bir sorun alanını oluşturur. Nüfus artışı ve göçlerle birlikte, şehirdeki yapılar zamanla eskir ve yıpranır. Kentin dönüşüm projeleri, güvenlik sorunu oluşturmaya başlayan eski ve harap binaların rehabilite edilmesini ve değiştirilmesini amaçlıyor. Ayrıca kentsel dönüşümün önemli hedefleri arasında kentlerin kültürel ve tarihi mirasının gelecek nesillere aktarılması ve kent dokusunun korunması yer almaktadır.
Bununla birlikte, şehirleşme sonucu ortaya çıkan sosyal sorunların ve ihtiyaçların giderilmesi de kentsel dönüşüm projelerinin amaçları arasında yer alır.
Öte yandan, az gelişmiş şehirlerin gelişimine katkıda bulunmak ve sanayinin ve ticaretin şehirle birlikte gelişimini sağlamak amacıyla yürütülen kentsel dönüşüm çeşitleri, önemli bir amaca hizmet eder.
Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Kapsamı Nedir?
Kentsel dönüşüm uygulamalarının kapsamı, tamamen idarenin yetkisi altındadır, ancak bu yetkinin hukuki kurallara uygun olması gerekmektedir. Kentsel dönüşüm uzmanları ve avukatları tarafından sıkça kullanılan bir terim olan ‘kentsel kamusal alan’ kavramı, yolları, meydanları, parkları, yeşil alanları ve kültür merkezlerini içeren bir kavramdır. Dolayısıyla, bu kategoriye giren alanlar, kentsel dönüşüm projelerinin odak noktalarını oluşturur. Ayrıca, özel mülkiyetteki taşınmazlar da kentsel dönüşüm kapsamına alınabilir. Bu ayrım, ilerleyen bölümlerde kentsel dönüşüm şartlarını daha detaylı bir şekilde ele alırken incelenecektir.
Kentsel Dönüşümün Hukuki Boyutu
Kentsel dönüşüm söz konusu olduğunda öncelikle Kentsel Dönüşüm Kanunu gibi yasal hükümlere ve Danıştay kararlarına başvurmak yerinde olacaktır.
Ülkemizde planlama faaliyetleri konusunda temel yasal düzenleme İmar Kanunu’na aittir. İmar Kanunu’nun 18. maddesi gereğince binalı ve binasız araziler, maliklerin rızası alınmaksızın düzenlenebilir ve plansız yapılaşmış alanlar yenilenerek kamusal alanların oluşumu sağlanabilir. Ayrıca, zamanla imar planlarında yetersizliklerin ve yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasıyla birlikte imar planlarında revizyonlar da yapılabilir.
Ülkemizdeki en büyük sorunlardan biri olan plansız yapılaşma, 775 sayılı Gecekondu Kanunu ile hukuka geçmiştir.
Kentsel Dönüşüm Kanunu’nun yanı sıra kentsel dönüşümleri doğrudan düzenleyen yeni kanunlar da yürürlüğe girdi. Bu kapsamda, tarihi eserlerin, kültürel ve doğal varlıkların yerel yönetimlerce yenilenmesine olanak sağlayan 5366 sayılı Kanun dikkat çekmektedir. Yerel yönetimler tarafından hazırlanan yenileme projeleri, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restorasyon uygulamalarının başlatılmasına yardımcı olur ve bölgedeki konut, kültürel, ticari ve sosyal alanların geliştirilmesine katkıda bulunur. Bu yenileme alanları, belediye meclis üyeleri veya il genel meclisi tarafından tespit edilir ve son onay veya ret işlemi Bakanlar Kurulu’na aittir.
Son olarak, Belediye Kanunu’nun 73. maddesi, belediyelere kentsel dönüşüm uygulamaları yapma yetkisi vermektedir. Bu madde gereğince, büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, ilk kademe belediyeleri ve nüfusu 50.000’in üzerinde olan belediyeler, kentsel dönüşüm hakkına sahiptir. Bu nedenle, bir yerin kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilebilmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Bu şartlar arasında, en az 50.000 metrekarelik bir alanın belediye sınırları içinde olması öne çıkar. Ancak, bazı durumlarda, alan büyüklüğü şartı projelerin uygulanmasını zorlaştırabilir, bu nedenle bu koşul yalnızca belirli durumlarda geçerlidir.
Kentsel dönüşümün hukuksal boyutunu ele alırken, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin geçici maddesinden de bahsetmek gerekir. Bu maddeye göre, kentsel dönüşüm geçici 6. madde uygulamasına tabi tutularak ruhsat alan inşaat firmalarına ek emsal hakkı kullanma olanağı tanınmıştır.