İdare avukatı idari cezalar, idari işlemlerin iptali ve idarenin verdiği zararlar neticesinde oluşan hak taleplerine ilişkin danışmanlık hizmeti verilmektedir. Açılacak tazminat davalarında da Anıt Hukuk avukatları müvekkillerini temsil etmektedir.

 Vatandaşların mağduriyetine neden olan hukuka aykırı ihale davaları için de gerekli destek sağlanmaktadır. Bireyler idare karşısında hukuki ilkeler çerçevesinde korunmaktadır. İdarenin kamu gücünü tek yanlı kullanması, idari işlemlere girmektedir.

 İdarenin her işlemi, idari hukukuna tabii olmamaktadır. İdari işlemlerin belirli niteliklere haiz olması gerekmektedir. Ödeme emri, kamu alacağı için düzenlenmektedir. İdarenin düzenleme yetkisi asli nitelikte olmamakla birlikte Anayasa’da bazı konularda idareye düzenleme yetkisi verilmektedir. Bu yetki, sadece kanunlarda ve belirtilen organlar tarafından kullanılmaktadır.

 İadare Avukatı ve İdari Dava Türleri Nelerdir?

 İdare hukuku alanına giren idare davaları kendi içerisinde ayrılmaktadır. Tam yargı davası, idari işlemin iptali ve idari sözleşmelerden kaynaklı davalar, idari davalar olarak bilinmektedir. Kamu kurumu tarafından tesis edilen işlemlerin kişisel hakları ihlal etmesi durumunda, tam yargı davası açılmaktadır. İdarenin hukuka aykırı işleminin ortadan kaldırması, iptal davası ile amaçlanmaktadır.

 İptal davalarında verilen iptal kararı, herkese etki etmektedir. Yasama organı, iptal davası açma yolunu kapatamamaktadır. İdari dava türleri, hukuki sürece ve uyuşmazlık konusuna göre değişiklik göstermektedir. Ülkenin mevzuatına ve ilgili yargı sistemine bağlı olarak ihale davası açılabilmektedir. İdari bir dava açmayı düşünenlerin, profesyonel destek alması gerekmektedir.

 İdare Hukukunun Temel Özellikleri Nelerdir?

 İdare hukuku yeni bir hukuk dalı olarak kabul edilmektedir. Mevzuat birliği olmayan bir hukuk dalı olmakla birlikte ceza hukuku ve ticaret hukuku gibi diğer alanlardan farklılık göstermektedir. İdare hukukunun amacı, kamu yararını gerçekleştirmek olmaktadır. Eşitsizlik ilkesi üzerine inşa edilmiş bir hukuk dalı olmakla birlikte en fazla kamu alacağı davaları görülmektedir.

 Her idari işlem için ayrı davalar açılmaktadır. Fakat aralarındaki ilişkinin dilekçelerde belirtilmesi, önem arz etmektedir. Çok geniş bir alanı olduğundan, diğer hukuk dallarında olduğu gibi tek metin şeklinde bulunmamaktadır. İdare hukukundaki statüler, daha önceden belirlenmektedir. Bu statüler, tek yanlı düzenleme olmaktadır. Kuralların belirlenmesi ve düzenlenmesi, idare tarafından yapılmaktadır.

 İdari Dava Açma Süresi Ne Kadar?

 Kamu kurumları tarafından tesis edilen işlem kişiye yazılı olarak bildirimi yapıldıktan sonra 60 gün içerisinde idari dava yoluna gidilebilmektedir. Vergi mahkemelerinde, idari işlemin iptali de dahil olmak üzere bu süre 30 gün olarak belirlenmektedir. Özel kanunlarla düzenlenen durumlarda, dava açma süreleri varsa o süre göz önüne alınmaktadır.

 Dava açma süreleri, hak düşürücü süreler olarak bilinmektedir. Bu süre içerisinde dava açılmaması durumunda, dava açma hakkı son bulmaktadır. Eğer bu süre dışında dava açma talebi iletilirse, yetkili mahkeme tarafından açılan dava sürecinin geçirilmesi nedeniyle ret olunmaktadır. Bu durumda, kişi davayı kaybetmiş sayılmaktadır.

 İdari Davalar Hangi Mahkemede ve Nerede Açılır?

 İdari davaların açıldığı yetkili mahkeme İdare Mahkemesi, Vergi Mahkemesi ve Danıştay olmaktadır. Görev kuralları gereği İdare Mahkemeleri, genel yetkili mahkemeler olarak bilinmektedir. İdari davası açmadan önce dava konusunun tespit edilmesi gerekmektedir. Kişiler ihale gibi eylemlerden kaynaklı dava açma isteklerini iletebilmektedir.

 İdari davalar ve yetkili mahkemeler önem arz ettiğinden, uzman bir idare avukatından destek alınması gerekmektedir. İdare avukatları tarafından açılan kamu alacağı davalarında, genel ehliyet ve özel ehliyete bakılmaktadır.

 Tam yargı davalarının açılabilmesi için kişisel bir hakkın ihlal edilmesi gerekmektedir. İdare ve vergi hukukuna giren birçok dava bulunmaktadır. İdare ve vergi hukuku içerisinde yer alan davalar için idaresi başvuru ve itirazlar yapılmaktadır.

 İdare Avukatıyla Çalışmanın Önemi Nedir?

 Yanlış adımların atılmaması ve zaman kaybı yaşanmaması için idare avukatı ile çalışılmaktadır. Özellikle idari işlemin iptali davalarında, zarara uğranmaması için doğru yerlere başvuru yapılması gerekmektedir. Kişiler Anıt Hukuk avukatları ile çalışmadığı durumlarda, kendi başlarına hukuki yanlış yapabilmektedir.

 Hukuk kurallarına bağlı bir şekilde hareket edilmesi, ihale davaları için önem arz etmektedir. Anıt Hukuk avukatları sayesinde kişiler hak ve zaman kaybına uğramamaktadır. İdare avukatları tarafından açılan tam yargı davası, tazminat davası olarak adlandırılmaktadır. Özellikle tam yargı davasının açılabilmesi için yoğun bilgi birikimi gerekmektedir. Ciddi hukuki bilgi birikimi olmadan, tam yargı davası açılamamaktadır.

 İdari Dava Avukat Ücreti Ne Kadar?

 İdare avukatları için net bir ücret belirtilmesi söz konusu olmamaktadır. Asgari ücret tarifesinde idari davalar için ücret belirtilmiş olup bu ücretin altında vekalet ücreti yasaklanmaktadır. Üst sınır belli olmamakla birlikte özellikle kamu alacağı davalarında ücretin belirlenmesinde dava süresi rol oynamaktadır.

 Tüm dava süreçlerini takip eden idare avukatı, müvekkilinin mahkemede savunmasını da yapmaktadır. Ücret konusu konuşulduktan ve anlaşıldıktan sonra en yakın notere giderek dava vekaletnamesi verilmektedir.

 İdare avukatı dava süreci başlamadan önce müvekkilini süreler konusunda aydınlatmaktadır. Nitekim sürenin hesaplanması konusunda yapılacak bir yanlışlık, süre aşımı sebebiyle davanın ret edilmesine neden olmaktadır.

 İdare Hukuku İlkeleri Nelerdir?

 İdare hukukunun temel ilkeleri sosyal devlet ilkesi, cumhuriyetçilik ilkesi, laik ilkesi, üniter devlet ilkesi, demokratik devlet ilkesi ve insan haklarına saygılı devlet ilkesi olarak sıralanmaktadır. Başta idari işlemin iptali davaları olmak üzere bütün idari davalarda, idare hukuku ilkeleri rol oynamaktadır. İdare hukuk alanına giren kamu kurumları, mevzuat ve kanunlara göre idari işlemleri tesis etmektedir.

 İdareler tarafından verilen kararlar karşısında tüzel ve gerçek kişilerin sorunlarının çözümünde, idare hukuku ön plana çıkmaktadır. Zarara uğrayan kişilerin açmış olduğu davalar, idare hukukunun konusunu oluşturmaktadır. İdareler tarafından verilen kararlar denetime tabi olduğundan, kusurlu ve aykırılı durumlarda kişilerin dava açma hakları bulunmaktadır.

 İdari Dava Dilekçelerinde Bulunması Gerekenler Nelerdir?

 İdari dava dilekçelerinde ad ve soyadın yanı sıra kimlik numarası, vergi numarası ve adres bulunması gerekmektedir. Yasal dayanaklar ve ihale gibi dava konusu belirtilmektedir. Dava dilekçesi, savunma dilekçesi, savunmaya cevap dilekçesi ve ikinci savunma dilekçesi, idari dava dilekçeleri arasında yer almaktadır. Dava konusu belgelerinin asılları veya asıl gibi örneklerinin dava dilekçesi içerisinde bulunması gerekmektedir.

 Özel hukukta olduğu gibi idare mahkemelerinde de 3 dereceli yargılama bulunmaktadır. Taraflar karardan memnun kalmaması durumunda bir üst mahkemeye itiraz edebilmektedir. İdare mahkemesinde tanık dinletilemese bile delillerin toplanması mahkemeden istenebilmektedir. İdare mahkemelerinde tanık dinletilmediği için davalar kısa sürmektedir. Fakat istinaf ve temyiz aşamalarının uzun sürdüğü görülmektedir.

 İptal Davası Açmanın Şartları Nelerdir?

 Davaya konu idare kararının hatalı olması, iptal davası açılması için aranan ilk şart olmaktadır. Kararın yetki yönünden, şekil yönünden, usul yönünden ve sebep yönünden incelemesi yapılmaktadır. İdareye başvuru yapma zorunluluğu, idari işlemin iptali davalarında olmamaktadır. Ancak başvuran tarafın idareye başvurmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

 Dava açma süresi, hak düşürücü süre olarak kabul edilmektedir. Usul yönünden çok katı kuralları bulunan iptal davalarında, taraflar avukata ihtiyaç duymaktadır. Özel hukuk mahkemelerinde bazı sürelerin kaçırılması telafi edilebilirken, idari hukuk mahkemelerinde sürelerin kaçması durumunda telafi olmamaktadır. Bundan dolayı idare mahkemelerinde avukat tutulması gerekmektedir.

 İptal ve Tam Yargı Davalarının Farklılıkları Nelerdir?

 Her iki dava türünde de yargılama usul kararları aynı olmaktadır. İptal davalarında yalnızca idari işlemler konuyken, tam yargı davalarında idari eylemler ve idari sözleşmeler bulunmaktadır. İptal davalarında, idari işlemin iptali istenmektedir. Tam yargı davasındaysa, davacıya bir hakkın yerine getirilmesi veya uğranılan zararın giderilmesi gibi imkanlar sağlanmaktadır.

 Tam yargı davalarında, davacı bir hakkın ihlal edildiğini öne sürmektedir. Özellikle kamu alacağı davaları, tam yargı davalarına girmektedir. İptal davası açılabilmesi için sadece menfaat ihlali olması, yeterli olmaktadır. Yazılı yargılama sistemine göre yargılama yapan idare mahkemeleri, inceleme ve analizlerinin tamamını evraklar üzerinden geliştirmektedir. İdari davalarının açılmasından sonra gerekli olan tüm bilgi ve belgeler talep edilmektedir.

 İdari Dava Süreçleri Nasıl İşler?

 Duruma göre idari davalar, duruşmalı olarak istenebilmektedir. Duruşma istenmesi durumunda, mahkeme duruşma açmaktadır. İstinaf ve temyiz aşamasında, duruşma talepleri mahkemenin takdirine bağlı olmaktadır. İdare mahkemeleri karar verme sürecinde birçok kez ara karar kurabilmekte ve bu kararlarda davacından bilgi ve belge talep edilmektedir.

 Açılacak davanın türü itibariyle, belirli sürelerde harç ve gider avansı ödemesi yapılması gerekmektedir. İdari makam yazılı olarak itirazı reddederse, yine dava açma süreci kaldığı yerden devam etmektedir. İlgili davaların sürelerinin geçmesi durumunda, ciddi hak kayıplarına uğranılmaktadır. Herhangi bir idari işlem tebliğ almaları durumunda, gecikmeksizin dava yolunun takip edilmesi fayda sağlamaktadır. Aksi halde belirlenen sürenin geçmesiyle birlikte dava hakkı düşmektedir.