Arsa Payı Düzeltilmesi Davası Nedir? 634 Sayılı Kanun Şartları ve Hukuki Süreç
Arsa Payı Düzeltilmesi Davası, kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda bağımsız bölümlere tahsis edilen arsa paylarının, değer veya yüzölçümü bakımından gerçeğe aykırı belirlenmesi durumunda, bu hataların giderilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre arsa payları, bağımsız bölümlerin değerleriyle orantılı olarak tespit edilmelidir. Ancak uygulamada proje, tapu tescili veya ölçüm hataları nedeniyle maliklerin arsa payı dağılımında adaletsizlikler ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda, Arsa Payı Düzeltilmesi Davası ile hukuka uygun ve adil bir arsa payı düzenlemesi yapılması sağlanır. Arsa Payı Düzeltilmesi Arsa Payı Düzeltilmesi Davası, kat mülkiyetine tabi taşınmazlarda, bağımsız bölümlere tahsis edilen arsa paylarının fiili duruma, değer oranına veya mevzuata aykırı şekilde belirlenmiş
İdari Yargıda İptal Davaları, İYUK 2577
İdari yargı, kamu gücünü kullanan idarenin işlem ve eylemlerini hukuka uygunluk açısından denetleyen yargı koludur. Anayasa’nın 125. maddesi gereğince idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir ve bu denetim, hukuk devleti ilkesinin en önemli güvencelerinden birini oluşturur. İdari yargı, bireylerin idare karşısında haklarını korumak, keyfi uygulamaları önlemek ve kamu yararı ile bireysel haklar arasındaki dengeyi sağlamak amacıyla faaliyet gösterir. İdare mahkemeleri, vergi mahkemeleri ve Danıştay, idari yargının temel organlarını oluşturur. 1. Giriş İdare hukukunun en önemli denetim araçlarından biri olan iptal davaları, kamu gücünü kullanan idarenin işlemlerinin hukuka uygunluğunu yargısal denetime tabi tutar. Anayasa’da yer alan hukuk devleti ilkesi, idarenin
Kamulaştırma Nedir? 2942 Sayılı Kanun
Kamulaştırma, devletin veya yetkili kamu kurumlarının, toplumun ortak yararını gerçekleştirmek amacıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmazları bedeli karşılığında zorunlu olarak mülkiyetine geçirmesi işlemidir. Bu uygulama, Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına doğrudan müdahale niteliğinde olduğundan, yalnızca kanunla öngörülen usul ve esaslara uygun olarak gerçekleştirilebilir. Kamulaştırma, altyapı projelerinden kentsel dönüşüm çalışmalarına, enerji yatırımlarından kamu hizmeti tesislerine kadar geniş bir alanda karşımıza çıkar. Sürecin hem mülkiyet hakkının korunması hem de kamu yararının sağlanması açısından dengeli yürütülmesi, hukuki açıdan büyük önem taşır. Kamulaştırma Hukuki Çerçevesi ve Uygulama Süreci Kamulaştırma, kamu yararının gerektirdiği durumlarda, özel mülkiyette bulunan taşınmazların bedeli peşin ödenmek suretiyle, idare tarafından mülkiyetinin alınması
Araç Değer Kaybı Davası Şartları Nelerdir? – 2025 Güncel Rehber
Araç Değer Kaybı, trafik kazaları sonrasında sadece aracın tamir masraflarıyla sınırlı kalmayan, aynı zamanda ikinci el piyasa değerinde oluşan kayıpların da tazmin edilmesini kapsayan bir haktır. Kaza sonrası araçta oluşan hasar onarılsa bile, geçmişte kazaya karışmış olması nedeniyle aracın değeri düşebilir. Bu düşüşü telafi etmek isteyen araç sahipleri, hukuki yollarla "Araç Değer Kaybı Davası" açma yoluna başvurabilir. Ancak bu davanın açılabilmesi için bazı yasal şartların sağlanması zorunludur. Peki, bu şartlar nelerdir? Araç Değer Kaybı Talebinin Hukuki Dayanağı Trafik kazaları sonrasında yalnızca fiziksel hasarın giderilmesi değil, aracın ikinci el piyasasındaki değerinin düşmesiyle ortaya çıkan zarar da önemli bir tazminat kalemidir. Bu zarar, yani
Mirasçılıktan Çıkarma 2025
Mirasçılıktan çıkarma, bir miras bırakanın, belirli şartların gerçekleşmesi durumunda yasal mirasçısını mirastan mahrum bırakma işlemidir. Mirasçıların vasiyetname ile çıkarılma süreci Mirasçılıktan Çıkarma ve Hukuki Süreçler Mirasçılıktan Çıkarma ve Hukuki Süreçler 1. Mirasçılıktan Çıkarma Konusuna Giriş Mirasçılıktan Çıkarma ve Hukuki Süreçler konusu, Türk Medeni Kanunu'nun 493. maddesinde düzenlenen bir konudur. Bu süreç, mirasçı olan kişinin miras hakkının kaldırılması ve mirasçılık sıfatının sona erdirilmesi anlamına gelmektedir. Mirasçılıktan çıkarma işleminin hukuki temelleri, kanunen mirasçılıktan çıkarma sebepleri, hukuki işlemle mirasçılıktan çıkarma sebepleri gibi konuları kapsamaktadır. Ayrıca, bu sürecin prosedürü, başvuru ve ilgili belgeler, mahkeme süreci, itiraz hakkı ve Yargıtay kararları gibi detayları da içermektedir. Bu çalışmada ayrıca, Türk Medeni
Boşanma Davaları Hakkında En Sık Sorulan 15 Soru
Boşanma davaları son yıllarda gözle görülür bir şekilde artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, boşanma oranları her yıl ortalama %5-10 arasında artış göstermektedir. Özellikle büyük şehirlerde boşanma oranları kırsal bölgelere göre daha yüksek seyretmektedir. Boşanma davaları hakkında bir çok soru gündeme gelmekte olup, bununla ilgili kısa bilgiler aşağıda verilmeye çalışılmıştır. Boşanma Davalarına Dair Merak Edilen Tüm Detaylar Boşanma davaları, evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde hukuki düzenlemeler çerçevesinde ilerleyen bir yargılama sürecidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, boşanma davalarının şu temel sebeplerini belirlemiştir: Zina, Hayata kast, Pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, Suç işleme, Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, Tarafların anlaşması. Boşanma sürecinde en çok merak edilen soruları
Boşanmada Kusur Nedir? Kusur Sayılan Haller TMK 161
Boşanmada kusur nedir ? Eşlerden birinin veya her ikisinin evlilik birliğini sürdürülemez hale getiren davranışları olarak tanımlanır. Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davalarında kusur, özellikle çekişmeli boşanmalarda önemli bir faktördür ve nafaka, tazminat gibi konuların belirlenmesinde etkili olabilir. Aldatma, şiddet, ekonomik sorumsuzluk, ilgisizlik ve güven sarsıcı davranışlar kusur unsurları arasında sayılabilir. Mahkeme, tarafların kusur oranını değerlendirerek karar verir ve ağır kusurlu olan tarafın maddi veya manevi tazminat ödemesi gerekebilir. Bu nedenle boşanma sürecinde kusurun ispatı, tarafların haklarını belirleyen kritik bir unsurdur. Boşanmada Kusur Nedir? Evlilik birliği içerisinde eşler, sadakat yükümlülüğü başta olmak üzere evliliğin getirdiği tüm hukuki ve ahlaki sorumluluklara uygun davranmak
Şantaj Suçu Nedir? Cezası ve Hukuki Boyutu TCK 107.
Şantaj suçu ve hukuki boyutu, bir kişiyi haksız bir menfaat elde etmek amacıyla zorlamak, tehdit etmek veya iradesini baskı altına almak suretiyle işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 107. maddesine göre, bir kişiyi hukuka aykırı bir menfaat sağlamaya zorlayan ya da ona bir şeyi yapması, yapmaması veya yapmaya devam etmesi için baskı uygulayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Şantaj suçu, mağdurun kişisel haklarına doğrudan zarar verdiği gibi, kamu düzenini de tehdit eden bir suç türüdür. Hukuki boyutuyla ele alındığında, şantaja uğrayan kişi, savcılığa suç duyurusunda bulunarak yargı sürecini
Boşanma ve Ayrılık Davaları Sırasında Alınacak Önlemler TMK 169. Madde
Boşanma ve Ayrılık Davaları Sırasında Alınacak Önlemler, Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesine göre, hâkim tarafından gerekli görülen geçici tedbirlerin alınmasını kapsar. Boşanma veya ayrılık davası açıldığında, tarafların ve varsa çocukların barınma, geçim ve korunma ihtiyaçlarının karşılanması için hâkim, davanın seyrine uygun önlemler alabilir. Özellikle eşlerden birinin ekonomik olarak zor durumda kalmasını önlemek amacıyla tedbir nafakası belirlenebilir. Ayrıca, taraflar arasında şiddet veya tehdit unsuru bulunması hâlinde, aile bireylerinin güvenliğini sağlamak adına uzaklaştırma veya iletişim kısıtlaması gibi ek tedbirler de kararlaştırılabilir. Hâkim, tarafların menfaatlerini ve özellikle çocukların üstün yararını gözeterek, boşanma süreci boyunca geçici olarak uygulanacak bu tedbirleri belirler ve gerekli gördüğünde
Anlaşmalı Boşanma Hakkında En Merak Edilen 10 Soru ve Cevap
Anlaşmalı Boşanma: Hızlı ve Sorunsuz Bir Çözüm Anlaşmalı boşanma, eşlerin ortak bir karar alarak evliliklerini sona erdirdiği, hızlı ve hukuki süreci en az çatışmayla tamamlamaya olanak tanıyan bir boşanma türüdür. Türk Medeni Kanunu'na göre anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için tarafların en az bir yıl evli olması, boşanma şartlarını yazılı bir protokol ile belirlemesi ve bu protokolü mahkemeye sunarak hâkim huzurunda iradelerini beyan etmeleri gerekmektedir. Maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet gibi konular taraflar arasında önceden kararlaştırıldığı için çekişmeli boşanmalara kıyasla daha kısa sürede sonuçlanır. Bu süreç, özellikle çocukların psikolojisini korumak, zaman ve maliyet açısından tasarruf sağlamak açısından önemli bir avantaj sunar. Ancak,