Birden Çok Evlilik, Hileli Evlenme TCK 230
Birden çok evlilik, hileli evlenme ve Türk Ceza Kanunu (TCK) 230. maddesi, toplumsal düzeni ve aile yapısını doğrudan etkileyen önemli hukuki ve sosyolojik konular arasında yer almaktadır. Bu makalede, birden çok evliliğin ve hileli evlenmenin tanımları, hukuki boyutları, sosyolojik etkileri ve TCK 230’un kapsamı ayrıntılı bir şekilde incelenecektir. Ayrıca bu konuların kadın hakları ve ekonomik etkileri de ele alınarak, kapsamlı bir değerlendirme sunulacaktır.
Table of Contents
Birden Çok Evlilik Nedir?
Birden Çok Evliliğin Tanımı
Birden çok evlilik, bir kişinin aynı anda birden fazla kişiyle yasal olarak evli olduğu durumu ifade eder. Bu tür evlilikler, bazı kültürlerde ve dinlerde kabul görse de, modern hukuk sistemlerinde genellikle yasadışı olarak kabul edilmektedir. Birden çok evlilik, poligami (çok eşlilik) ve poliandri (çok kocalılık) gibi farklı türlerde ortaya çıkabilir.
Birden Çok Evlilik Türleri
Birden çok evlilik, genel olarak iki ana başlık altında incelenir: poligami ve poliandri. Poligami, bir erkeğin birden fazla kadınla evli olması durumunu ifade ederken, poliandri ise bir kadının birden fazla erkekle evli olmasını tanımlar. Poligami daha yaygın olarak görülse de, bazı toplumlarda poliandri de uygulanmaktadır.
Hileli Evlenme Nedir?
Hileli Evlenmenin Tanımı
Hileli evlenme, evlilik sürecinde taraflardan birinin veya her ikisinin de karşı tarafı kandırarak evliliği gerçekleştirdiği durumu ifade eder. Bu durum, genellikle maddi kazanç elde etme, vatandaşlık hakkı kazanma veya diğer kişisel çıkarlar doğrultusunda gerçekleştirilmektedir.
Hileli Evlenme Türleri
Hileli evlenmeler, çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Bunlar arasında sahte kimlik kullanımı, evlilik vaadiyle dolandırıcılık ve belgelerde sahtecilik gibi durumlar yer alır. Hileli evlenme, hem hukuki hem de sosyal açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir.
TCK 230 Nedir?
TCK 230’un Kapsamı
Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesi, birden çok evlilik ve hileli evlenme gibi durumları düzenler. Bu madde, bu tür evlilikleri yasaklamakta ve cezai yaptırımlar öngörmektedir. TCK 230, toplumsal düzeni korumayı ve hileli evlilikler yoluyla oluşabilecek mağduriyetleri önlemeyi amaçlamaktadır.
TCK 230’un Uygulanması
TCK 230’un uygulanması, hukuki süreçler ve mahkeme kararları ile gerçekleşir. Bu süreçte, evliliklerin yasallığı ve tarafların niyetleri detaylı bir şekilde incelenir. Hileli evlenme ve birden çok evlilik durumlarında, kanıtların toplanması ve değerlendirilmesi büyük önem taşır.
Birden Çok Evliliğin Hukuki Boyutu
Türk Hukukunda Birden Çok Evlilik
Türk hukukunda, birden çok evlilik yasaktır ve cezai yaptırımlara tabidir. Medeni Kanun ve TCK, bu tür evlilikleri yasaklayarak tek eşliliği (monogami) esas alır. Bu yasak, hem toplum düzenini korumak hem de kadın haklarını savunmak amacıyla getirilmiştir.
Dünya Genelinde Birden Çok Evlilik
Dünya genelinde birden çok evlilik, bazı ülkelerde ve kültürlerde yasal ve kabul edilebilirken, birçok ülkede yasadışıdır. Poligami, bazı İslam ülkelerinde ve geleneksel Afrika toplumlarında yaygınken, Batı ülkelerinde genellikle yasaklanmıştır. Bu durum, kültürel ve dini farklılıkların bir sonucudur.
Hileli Evlenmenin Hukuki Boyutu
Türk Hukukunda Hileli Evlenme
Türk hukukunda hileli evlenme, sahtecilik ve dolandırıcılık suçları kapsamında değerlendirilir. Hileli evlilikler, hem ceza hem de medeni hukuk açısından çeşitli yaptırımlara tabidir. Bu tür evliliklerin tespiti halinde, evlilik iptal edilebilir ve taraflar hakkında cezai işlem başlatılabilir.
Uluslararası Hukukta Hileli Evlenme
Uluslararası hukukta hileli evlenme, birçok ülkede yasadışıdır ve çeşitli yaptırımlara tabidir. Hileli evliliklerin önlenmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla, uluslararası işbirliği ve yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Bu süreçte, belgelerin doğrulanması ve tarafların niyetlerinin incelenmesi büyük önem taşır.
TCK 230 ve Ceza Hukuku
Ceza Hukukunda TCK 230
TCK 230, ceza hukukunda önemli bir yer tutar ve birden çok evlilik ile hileli evlenme durumlarını düzenler. Bu madde, suç teşkil eden eylemleri tanımlamakta ve bu eylemler için cezai yaptırımlar öngörmektedir. TCK 230’un etkin bir şekilde uygulanması, toplumsal düzenin korunması açısından kritik öneme sahiptir.
TCK 230 Uygulamalarında Karşılaşılan Zorluklar
TCK 230’un uygulanmasında çeşitli zorluklar yaşanabilir. Bu zorluklar arasında, delil yetersizliği, tarafların niyetlerinin tespiti ve yasal sürecin uzunluğu yer alır. Bu tür durumlar, hukuki sürecin etkinliğini azaltabilir ve mağduriyetlere yol açabilir.
Birden Çok Evliliğin Sosyolojik Boyutu
Toplumsal Algı ve Birden Çok Evlilik
Birden çok evlilik, toplumsal algı açısından genellikle olumsuz değerlendirilmektedir. Tek eşliliğin norm olduğu modern toplumlarda, birden çok evlilik ahlaki ve etik açıdan kabul edilemez bulunur. Bu durum, toplumsal düzenin ve aile yapısının korunması açısından önemlidir.
Aile Yapısına Etkileri
Birden çok evlilik, aile yapısını derinden etkileyebilir. Bu tür evlilikler, aile içi dinamikleri karmaşıklaştırabilir ve çocukların psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca, birden çok eşliliğin kadın hakları üzerindeki olumsuz etkileri de göz ardı edilemez.
Hileli Evlenmenin Sosyolojik Boyutu
Toplumsal Algı ve Hileli Evlenme
Hileli evlenme, toplumsal algıda ciddi bir sorun olarak görülmektedir. Bu tür evlilikler, toplumsal güveni zedeler ve evlilik kurumuna olan inancı sarsar. Hileli evliliklerin ortaya çıkması, evliliklerin ve ilişkilerin güvenilirliğini sorgulatır.
Mağduriyetler ve Hileli Evlenme
Hileli evlenme, mağduriyetlere yol açabilir. Maddi ve manevi zararlara uğrayan bireyler, hileli evliliklerin mağdurları arasında yer alır. Bu tür mağduriyetlerin önlenmesi ve giderilmesi, hukuki ve sosyal önlemlerle sağlanmalıdır.
Birden Çok Evlilik ve Kadın Hakları
Kadın Hakları Açısından Değerlendirme
Birden çok evlilik, kadın hakları açısından ciddi sorunlar doğurabilir. Bu tür evlilikler, kadınların eşitlik ilkesine aykırı olup, kadınların sosyal ve ekonomik haklarını ihlal edebilir. Kadınların maruz kaldığı haksızlıkların önlenmesi için yasal düzenlemeler ve farkındalık çalışmaları büyük önem taşır.
Uluslararası Kadın Hakları Perspektifi
Uluslararası hukuk, kadın haklarının korunması konusunda çeşitli düzenlemeler içermektedir. Birden çok evliliğin yasaklanması ve kadın haklarının korunması, uluslararası insan hakları normlarına uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Bu süreçte, uluslararası işbirliği ve eğitim çalışmaları önemli rol oynar.
Hileli Evlenme ve Mağduriyetler
Hileli Evlenmenin Neden Olduğu Mağduriyetler
Hileli evlenme, birçok mağduriyet yaratabilir. Maddi kayıplar, psikolojik travmalar ve sosyal itibar kaybı, bu mağduriyetlerin başında gelir. Hileli evliliklerin tespiti ve önlenmesi, bu tür mağduriyetlerin azaltılması açısından kritik öneme sahiptir.
Hileli Evlenmede Mağdur Hakları
Hileli evlilik mağdurları, yasal haklarını arayabilmeli ve korunmalıdır. Hukuki süreçler, mağdur haklarının korunmasını ve adaletin sağlanmasını amaçlar. Bu süreçte, mağdurların desteklenmesi ve bilgilendirilmesi büyük önem taşır.
TCK 230 ve İnsan Hakları
İnsan Hakları Açısından TCK 230
TCK 230, insan hakları perspektifinden değerlendirildiğinde, evlilik kurumunun ve bireylerin haklarının korunmasını amaçlar. Bu madde, birden çok evlilik ve hileli evlenme gibi durumları yasaklayarak, bireylerin haklarının ihlal edilmesini önler.
Uluslararası İnsan Hakları Normları
Uluslararası insan hakları normları, bireylerin haklarının korunması ve toplumsal düzenin sağlanması açısından önemli düzenlemeler içerir. TCK 230, bu normlara uygun olarak düzenlenmiş olup, uluslararası hukuka uyumlu bir şekilde uygulanmalıdır.
Birden Çok Evliliğin Ekonomik Boyutu
Ekonomik Etkiler ve Birden Çok Evlilik
Birden çok evlilik, ekonomik açıdan çeşitli etkiler doğurabilir. Bu tür evlilikler, aile bütçesinin yönetimini zorlaştırabilir ve maddi sıkıntılara yol açabilir. Ayrıca, birden çok eşli evliliklerin miras ve mal paylaşımı konularında da karmaşıklık yaratması mümkündür.
Aile Ekonomisi ve Birden Çok Evlilik
Aile ekonomisi, birden çok evlilik durumunda daha da karmaşık hale gelebilir. Bu tür evlilikler, eşler arasında adil bir mal paylaşımını zorlaştırabilir ve çocukların ekonomik haklarını olumsuz etkileyebilir. Ekonomik dengenin sağlanması, bu tür evliliklerin etkilerinin minimize edilmesi açısından önemlidir.
Hileli Evlenmenin Ekonomik Boyutu
Ekonomik Etkiler ve Hileli Evlenme
Hileli evlenmeler, ekonomik açıdan ciddi zararlara yol açabilir. Maddi dolandırıcılık ve hileli yollarla elde edilen kazançlar, mağdurlar için büyük ekonomik kayıplar yaratabilir. Bu tür ekonomik zararların tespit edilmesi ve giderilmesi, hukuki süreçler ve tazminat davaları ile mümkündür.
Hileli Evlenmede Maddi Zararlar
Hileli evlenme durumlarında, mağdurların uğradığı maddi zararlar oldukça yüksek olabilir. Bu zararlar, genellikle dolandırıcılık ve sahtecilik yoluyla elde edilen kazançlardan kaynaklanır. Mağdurların bu zararları telafi edebilmesi için yasal yollara başvurması gerekmektedir.
Sonuç ve Değerlendirme
Genel Değerlendirme
Birden çok evlilik, hileli evlenme ve TCK 230, toplumsal düzeni ve birey haklarını koruma açısından büyük öneme sahiptir. Bu makalede, bu konuların hukuki, sosyolojik ve ekonomik boyutları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Birden çok evlilik ve hileli evlenme, çeşitli mağduriyetler yaratabilir ve toplumsal düzeni bozabilir.
Öneriler ve Çözüm Önerileri
Birden çok evlilik ve hileli evlenmenin önlenmesi için çeşitli öneriler ve çözüm önerileri sunulabilir. Bu öneriler arasında, yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi, toplumsal farkındalık çalışmalarının artırılması ve mağdurların desteklenmesi yer alır. Ayrıca, uluslararası işbirliği ve eğitim çalışmalarının da bu süreçte önemli rol oynayacağı unutulmamalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Birden Çok Evlilik Yasal Mıdır?
Birden çok evlilik, Türk hukukunda yasadışıdır. Medeni Kanun ve TCK, tek eşliliği esas alır ve birden çok evliliği yasaklar. Bu tür evlilikler, çeşitli cezai yaptırımlara tabidir.
Hileli Evlenme Nasıl Tespit Edilir?
Hileli evlenme, genellikle sahtecilik ve dolandırıcılık yoluyla gerçekleştirilir. Bu tür evliliklerin tespiti, belgelerin doğrulanması, tarafların niyetlerinin incelenmesi ve tanık ifadeleri ile mümkündür. Hukuki süreçte, bu tür delillerin toplanması büyük önem taşır.
TCK 230 Kapsamında Ne Tür Cezalar Verilir?
TCK 230 kapsamında, birden çok evlilik ve hileli evlenme gibi durumlar için çeşitli cezai yaptırımlar öngörülmektedir. Bu cezalar arasında hapis cezası, para cezası ve evliliğin iptali gibi yaptırımlar yer alır. Cezaların türü ve süresi, suça ve mağduriyetin boyutuna göre değişebilir.
Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Üçüncü Kısım Topluma Karşı Suçlar Sekizinci Bölüm Aile Düzenine Karşı Suçlar başlığında TCK Madde 230’ da düzenlenir.
DİNSEL TÖREN SUÇU
Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören
Madde 230- (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımı, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(5) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 27/5/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51 sayılı Kararı ile.)
(6) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 27/5/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51 sayılı Kararı ile.)
Madde Birinci Fıkrası, birden fazla evlenme eylemini suç olarak tanımlamaktadır. Suçun faili kadın veya erkek olabilir. Bu suçun tanımıyla, aile yapısının korunması amaçlanmıştır. Suçun oluşması için, evli bir kişinin ikinci bir nikah işlemi gerçekleştirmesi gerekmektedir. Birinci evliliğin Türkiye veya yurt dışında gerçekleşmesi önemli değildir. Birinci evlilik, ölüm, boşanma veya iptal yoluyla sona ermedikçe, ikinci evlilik suç teşkil eder.
Birinci evliliğin iptal edilmesi durumunda bile, iptal kararı kesinleşmedikçe ikinci evlilik suç oluşturur. Suçun gerçekleşmesi için kasten hareket etmek gerekmektedir. Taksirle ikinci evliliğin gerçekleşmesi durumunda suç oluşmaz.
İkinci Fıkra’ya göre, evli olduğu halde ikinci kez evlenen kişiyle bilerek evlenen kişi de birinci fıkra gereği cezalandırılır. Bu durumda failin kendi evli olması gerekmez, ancak evlendiği kişinin evli olduğunu bilmesi yeterlidir. Taksir yeterli değildir. Birinci evlilik yurtdışında gerçekleşse bile, suç oluşur. Madde Üçüncü Fıkrası’nda, gerçek kimliğini gizleyerek başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi cezalandırılmaktadır. Suç, failin gerçek kimliğini gizleyerek kendisini başka biri gibi göstermesi ve bu şekilde evlenme işlemlerinin yapılmasıyla oluşur. Dördüncü fıkrada, önceki fıkralarda belirtilen suçlara ilişkin zaman aşımı süresinin, evliliğin iptaline ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. İptal davası uzun sürebileceğinden, zamanaşımının başlangıcını belirleyen bir hükmün getirilmesi uygun görülmüştür.
KORUNAN HUKUKİ YARAR
Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçuyla aile yapısının korunup güvence altına alınması amaçlanır.
SUÇUN FAİLİ
Türk Ceza Kanunu’na göre suçu işleyen kişi fail olarak kabul edilmiştir. Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçunun faili kadın veya erkek herhangi bir kişi olabilir.
SUÇUN MAĞDURU
Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçunun mağduru toplumu oluşturan bireydir.
SUÇUN MADDİ UNSURU
Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçunun maddi unsuru, failin:
-Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptırması
-Kendisi evli olmasına rağmen, evli olduğunu bildiği bir kişiyle evlenme işlemi yaptırması
-Gerçek kimliğini gizleyerek başkasıyla evlenme işlemi yaptırması
olarak belirtilmiştir.
SUÇUN MANEVİ UNSURU
Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçunun manevi unsuru kasttır. Fail, bu suçta suçun yasal tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek işlemektedir.
UZLAŞMA
Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçu uzlaşma hükümleri kapsamında değildir ve bu suç için uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMANIN YAPILMASI
Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçunda soruşturma ve kovuşturma şikayete bağlı değildir ve ilgili makamlar suçun işlendiği bilgisine ulaştıklarında resen harekete geçerler.
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçunun yargılanmasında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesidir.
DAVA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Ceza yargılamasının kamuya açık olması nedeniyle, zamanaşımı hususu savcı veya hakim tarafından resen dikkate alınır. Birden fazla evlilik, hileli evlenme, dini tören suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
T.C. Yargıtay Yirmibirinci Ceza Dairesi
Esas: 2015/2907Karar: 2015/3481Tarih: 05.10.2015
I-Sanık müdafiinin, “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürülük ve Uygulama Şekli hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca, sanık hakkında mahkemece doğrudan hükmedilen 1.500 TL adli para cezasına dair hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II- “Birden çok evlilik yapmak” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, hükmün açıklanmasının geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 05.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.